-
1 رهيب
رَهِيب1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. müthişAnlamı: korkunç, dehşetli6. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren7. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
2 مخوف
مَخُوف1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. kritikAnlamı: tehlikeli, endişe veren durum4. sakıncalıAnlamı: çekinmeyi gerektiren, mahzurlu5. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren6. maceralıAnlamı: serüvenli7. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli8. tehlikeliAnlamı: tehlikesi olan, korkulu9. korkuluAnlamı: kendisinden kötülük gelebilen, tehlikeli10. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren -
3 مخيف
مُخِيف1. yamanAnlamı: korkulan2. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren3. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli6. müthişAnlamı: korkunç, dehşetli7. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren8. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
4 مذعر
مُذْعِر1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren6. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
5 مرعب
مُرْعِب1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren4. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli5. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren6. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
6 مريع
Iمَرِيع1. doğurganAnlamı: çok doğuran2. bitekAnlamı: verimli toprak3. mümbitAnlamı: verimli4. verimliAnlamı: verimi iyi olanIIمُرِيع1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren6. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
7 مفزع
Iمَفْزَع1. sığınakAnlamı: sığınılacak yer, barınak2. koruganAnlamı: korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev3. melceAnlamı: sığınak, barınak4. barınakAnlamı: barınılacak yer, melceIIمُفْزَعpısırıkAnlamı: yüreksiz, beceriksizمُفْزِع1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren6. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
8 مهول
مَهُول1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren6. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
9 هائل
هائِل1. koskocaAnlamı: çok büyük, muzzam2. koskocamanAnlamı: çok büyük, çok iri, muzzam3. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren4. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren5. ayrıkAnlamı: ayrılmış, ayrı tutulan ayrıcalı6. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli7. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren8. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren9. dehşetliAnlamı: korku veya ürküntü veren -
10 مروع
IمُرَوَّعpısırıkAnlamı: yüreksiz, beceriksizIIمُرَوِّع1. korkuluAnlamı: korkuta, korku veren2. ürkünçAnlamı: çekinme duygusu veren3. sunturluAnlamı: yaman, adamakıllı, dehşetli4. korkunçAnlamı: çok korkulu, korku veren5. kâbusAnlamı: acı, sıkıntı, korku veren -
11 مجفل
См. также в других словарях:
ürkünç — sf., cü Ürkme, çekinme duygusu veren İncecik bir lüks değil, kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük